Bir aracın trafik kazası geçirmesi ve sonrasında onarım görmesi durumunda, hasar geçmişi nedeniyle ikinci el piyasa değerinde meydana gelen kalıcı düşüşe değer kaybı denir. Bu durum, araç ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kaza kaydının aracın "tramersiz" (hasarsız) haline göre alıcılar nezdinde bir değer eksikliği yaratmasından kaynaklanır.
Değer kaybının temel nedeni, kaza geçmişinin aracın satışında potansiyel alıcılar tarafından önemli bir kriter olarak değerlendirilmesidir. Hasarlı geçmişe sahip araçlar, benzer donanım, yaş ve kilometreye sahip hasarsız araçlara göre genellikle daha düşük bir fiyata alıcı bulur. Bu fiyat farkı, aracın değer kaybını oluşturur. Kazanın büyüklüğü, hasarın niteliği, onarımın yapıldığı yer ve aracın markası/modeli gibi faktörler değer kaybının miktarını etkiler.
Kaza sonucunda kusurlu olmayan (mağdur) tarafın aracında oluşan değer kaybı için yasal talep hakkı bulunmaktadır. Değer kaybı tazminatı, kazaya neden olan kusurlu tarafın Zorunlu Trafik Sigortası'ndan veya bazı durumlarda kendi kasko sigortanızdan (kusursuzluk indiriminizin bozulmaması kaydıyla) talep edilebilir.
Değer kaybı hesaplaması, alanında uzman sigorta eksperleri tarafından yapılır. Bu hesaplama yapılırken aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur:
Hesaplama, aracın kaza öncesi piyasa değeri ile kaza sonrası, onarılmış halinin piyasa değeri arasındaki farkı belirlemeyi amaçlar.
Aracınızda oluşan değer kaybı için yasal olarak tazminat talep etme hakkınız bulunmaktadır. Bu süreç genellikle sigorta şirketleri, eksperler ve gerektiğinde hukuki yollarla ilerler. Hakkınız olan tazminatı eksiksiz alabilmek için profesyonel destek almak, bu karmaşık süreçte size önemli avantajlar sağlayacaktır.